4 - FERMANTASYONDAN SONRAKİ DEVRE :
Fermantasyonlarını geçirmiş bulunan, işlenmiş ve işlenmemiş Rumeli tarzı, İskenderiye tarzı ve Tonga biçimindeki çeşitli tütün denkleri istiften kaldırılırken, tekrar boşları alınarak bakım ve korunma döneminin en son devresini oluşturan fermantasyondan sonraki devrede, plâka biçimine konularak bakılırlar. Genellikle Eylül ayının ikinci yarısına rastlayan bu devrenin süresi yıl sonra kadar devam eder. Bundan sonra da tütünlerin pişkinleşmesi veya olgunlaşması olarak nitelendirilen devre başlar.
Bu devre tütünlerin bakım evinden çıkışlarına kadar geçen zamanı kapsar.
İstif süresini geçirmiş bulunan tütünlerin, hernekadar kullanılmaya uygun duruma geldikleri farzedilirsede fiziksel ve içim niteliklerinin tümüyle olgunlaşmış duruma geldikleri kabul edilemez. Fabrikasyona tam uygun bir madde haline gelebilmesi için, bir süre daha plâka biçiminde bırakılarak dinlendirilmeleri gerekir.
Plâkasında yapılan bakım, tütünlerin sertlik, koku ve tad niteliklerinde olduğu gibi, renginin daha açık, parlak ve yeknesak duruma gelmesini, yanma gücünün artmasına ve higroskopisitesinin stabil duruma gelmesinde de etkili olmaktadır. Plâka biçimindeki dinlendirilmeleri sırasında tütünlerin kalitesinde meydana gelen bu olumlu değişme ve gelişmeler, fermantasyonun bir sonucu olarak, bu sürede tavlanma ve kızışma olmadan oluşan olaylardan ileri gelmektedir. Fermantasyonlarını çok başarılı geçirmiş bulunan tütünlerin bile, tam olgunluk düzeyine ulaşabilmeleri için en azından bir yıl daha dinlendirilmeleri gerektiği kabul edilmektedir. Oriental tip tip tütün piyasasında, fermantasyonlarından sonra bir yıl bakım görmüş ve olgunlaşmış bulunan tütünler için, iki fermantasyon geçirmiş anlamına gelen "dop- el" deyimi kullanılır. Bu deyim, tütünlerin kalite niteliklerinin en üstün düzeye ulaşmış olduğunu gösterir.
Bu dönemdeki bakımın yararlı etkileri, yalnız belirli bir süre devam etmektedir. Bu süre dolduktan sonra, pek yavaş da olsa, meydana gelen oksidatif reaksiyonlar nedeniyle, bilhassa yaprağın bileşimindeki aromalı kokulu madde miktarının azalması, tad niteliklerinin bozulmaya doğru azalması ve ayrıca higroskopisite yeteneklerin gittikçe düşmesinden tütünler yavaş yavaş tavlarını kaybederek gevrek ve kırılgan bir duruma gelirler.
Genellikle, doku yapısı dayanıklı ve içerdikleri madde miktarları fazla olan tütünler, gerekli bakımlarının yapılması halinde, 3-4 yıla kadar kaliteleri bozulmadan dayanabilirler. Dokuları zayıf ve içerdikleri maddelerce yoksun olan tütünlerin kaliteleri daha kısa zamanda bozulduğundan, bunların bakım ve dinlenmede dayanıklıkları 2-3 yıl kadardır.
Fermantasyondan sonra, fermentlerin faaliyetleri yavaşlamış olacağından dinlendirme sırasında olgunlaşmaya doğru giden değişmelerin, oksidatif reaksiyonların bir sonucu olduğu kabul edilmektedir. Fermantasyon devresine göre, fermantasyondan sonraki devrede Enzimlerin pasif duruma gelmeleri nedeniyle, tütünlerin oksijen alıp karbondioksit verme olayı gayet yavaş cereyan eder. Bu bakımdan, bir süreyi oksidasyon olaylarının yavaş biçimde cereyanı olarak tanımlayabiliriz.
Yukarıda da belirtildiği gibi tütünler dinlenme devresini plâka biçimine konulurlar. Denkleme tarzlarına göre 4-6 tanesi birbiri üzerine konularak meydana gelen ilk ve düzgün denk gurupları, bitişik durumda yanyana sıralanırlar. Bilhassa, işlenmemiş bulunan çeşitli boyutlardaki denkler, plâka biçim:ne konulurken üst dengin plâkası, alt dengin plâkasına tümüyle örtecek büyüklükte ve biçimde olmasına dikkat edilir. Ayrıca denk guruplarının sıralanmasında nevi durumları esas alınır.
Plâka biçimine konulan denklerin, mevsim koşullarına göre 2-4 hafta ara ile alaboraları yapılır. Denklerin elden geçirilmesi sırasında, üst tarafta bulunan denkler altta bulunanların yerine konularak veya sıra gruplarında en üst denk, en alt dengin yerine konulup ondan sonra sıra ile diğer denkler birbiri üzerine konulmak suretiyle alaboraları yanılır. Bakımın bu devresinde de fermantasyonlarının tam geçirmemiş denklerin bulunması mümkün olduğundan, alabora sırasında bir kısım denklerin muayene edilmek suretiyle durumları kontrol edilir.
Tütünlerin plâka biçiminde bakımları sırasında ortam havası nem oranının düşük olması halinde, fazla kurumalarını önlemek için eğer imkân varsa denkleri bakım atölyesinin hava etkilerinden daha fazla korunmuş yerlerine koymak veya yerleri sulamak suretiyle havanın nem oranını uygun bir düzeye çıkartmak, alınacak önlemlerin ve yapılacak işlerin en önemlisidir.
Tütünlerin fermantasyon devresinde olduğu gibi, fermantasyon sonrası dinlenme, olgunluk ve yaşlanma devresinde meydana gelen olaylarda, ortamın rutubet oranı ve ısı derecesi temel faktörleri oluşturmaktadır. Havadaki rutubet oranının düşük olması tütünlerde olgunlaşma olayını yavaşlatıp geciktirmekte ve fazla kurumaları sonucu, fiziksel, nitelikleri de bozulmaktadır. Rutubet oranının yüksek olması, tütünlerin renklerinin koyulaşmasını ve küflenmelerine kadar giden bozuklukların meydana gelmesine sebep olmaktadır. Isı derecesinin de optimal düzeyinden daha düşük ve yüksek olması, gelen olayların olumlu bir biçimde gelişmesi ve yürütülmesi için ortamın nem oranının uygun düzeyde bulundurulmasını gerektirir. Havadaki nem oranının % 80-85 olması, tütünlerdeki tav miktarının % 16 nın üzerine çıkaracağından küflenmeye uygun bir durum meydana getirir. Rutubet orannın % 60 veya daha düşük olması, tütünlerdeki tav oranını % 12-10 ve daha fazla düşüreceğinden, tütünler esneklik ve dayanıklılık niteliklerini yitirmeleri nedeniyle kolaylıkla kırılırlar. Tütünlerin bu devresinde meydana gelecek biyoşimik ve diğer olayların olumlu bir yönde akışının sağlanabilmesi için tütünlerdeki optimal tav oranının % 13-14 dolayında olması gerekir. Tütünlerdeki gerekli görülen bu tav miktarının sağlanabilmesi için, ortamın optimal rutubet oranının % 65 ve ısı derecesinin 18-20 °C dolayında bulunmasına bağlıdır.
Bu devrenin rastladığı, ilkbahar ve Sonbahar mevsimlerinin yağmurlu günlerinde, ortamın rutubet oranı ve ısı derecesi tütünlerde fazla tav, renk esmerleşmesi ve küflenme meydana getirebileceğinden, bu sıradaki bakım ve koruma işleri, daha dikkatli bir çalışmayı gerektirir. Kış mevsiminde rutubet oranı yüksek bir düzeyde seyretse bile, küf sporları 3 °C' dan daha düşük ısı derecesinde çürüyemediklerinden küflenme tehlikesi yoktur. Keza havanın nem oranının çok düşük olduğu yaz avlarında, tütünlerde rutubet miktarının optimal seviyesinin altında olması halinde de küflenme olmaz.
Tütünlerin olgunlaşma devresinde bakım atölyelerindeki bekleme süreleri ve kalite durumlarının da dikkate alınması gerekir. Doku yanılışları dayanıklı, içerdikleri madde miktarı yüksek, şıralı ve kaliteli olan tütünler, fermantasyonlarından hemen sonra ve olgunlaşma devrelerinin başlangıcı sırasında, olgunlaşmanın gerçekleşmesi için gereken olayların gelişmesi ve başarılı bir biçimde sonuçlanmasında rutubet oranının ve ısı derecesinin oldukça yüksek bir düzeyde tutulması ve bakım işlerinin özenle yürütülmesini gerektirmektedir.
Bunun tersi, dokuları zayıf ve içerdikleri madde miktarı az olan düşük kaliteli tütünlerin, rutubet oranı ve ısı derecesi daha düşük olan koşullarda, daha seyrek alabora ve daha az havalandırma yapmak suretiyle bakılmaları gerekir.
Örneğin : Olgunlaşma olaylarının çabuklaştırılması istenildiği takdirde, bunun sağlanması için ortamın nem oranının % 75 kadar çıkartılması uygundur. Fakat rutubet oranının yükseltilmesi, tütünlerde fazla tavlandırıcı etkiler yapacağından sakıncalı bulunmaktadır. Rutubetin % 65 den daha düşük olması ise kurutucu etkiler yaptığından bunun uygulanmasından kaçınılmalıdır. Olgunlaşma olaylarının çabuklaştırılmasının sağlamak amacıyla, rutubet durumu ile birlikte havanın ısı derecesinin 18,20 °C. kadar yükseltmek veya bunun karşıtı, yavaşlatmak için ısı derecesinin 16 °C den daha aşağıya düşürülme- siyle mümkündür.
Tütünlerin bakırı ve korunma işlerinin uygun biçimde yürütülebilmesi sorunu, yeterli kapasitede bakım atölyelerinin olması ile buradaki rutubet oranının ve ısı derecesinin istenilen biçimde ayarlanabilmesi olanaklarının varlığıyla sağlanabilir. Bunun için bakım atölyelerinde iklimleştirme tesislerinin bulunmasında zorunluluk vardır.
Tütünlerin bakımı ve korunmasında, aşağıda sırasıyla belirtilen hususların yeri- ne getirilmesi gerekmektedir :
- Bakım atölyesindeki salonların yüzölçümünün konulacak tütün miktarının ve yapılacak işlere göre, ihtiyacın yeterli olması gerekir. Örnek olarak, burada evvelce uygulanan bir normdan yararlanabiliriz. Rumeli tarzı denklerinden 1 m2 ve tekerli kılıcından 80 kg, istif biçiminde iki katı ve plâka biçiminde üç katı tütün konulması uygundur. Bu ölçülerde denklerin duvarlardan 80 cm. mesafesi olmalı ve istifler arasındaki geçitlerin mesafeleri de dikkate alınmalıdır.
- Bakım atölyesi betonarme ve kargir, sağlam yapılı, rutubetsiz, dış etkilerden korunmuş, pencereleri küçük, kolaylıkla açılıp kapanır ve temiz olmaları gerekir.
- Her bakım salonu yeteri kadar vantilâtörle donatılmalıdır.
- Duvarların her zaman kireçle badanası yapılmış ve temiz olmalıdır. Dezenfekte etkisi yapan badananın yapılma zamanı, ilkbaharın başlangıcında veya sonbahar mevsimlerinde, bakım evlerinin en müsait bulundukları zamanda olmalıdır.
- Zemin ahşap veya ahşap platformlarla örtülü olmalı ve zaman zaman dezenfekteye mahsus kokusuz maddeler katılmış su ile temizlenmelidir.
- Bakım atölyelerinde yapılan işlerin makineleştirilmesi ve kolaylaştırılması için asansörler, konveyörler, taşıyıcı bandalar, elevatörler, el ve motorlu arabalar v.b. tesisler ve araçlar bulunmalıdır.
- Ortamın rutubet ve ısı durumunun izlenebilmesi için higrograf ve termograf aletlerinin bulunması, bunların bulunmaması halinde psikrometre ve termometre aletleri konulması ve bununla beraber iklimleştirme işlerinin uygulanması konusunun gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapılmalı ve girişimlerde bulunulmalıdır.
- Tütünlerin fermantasyonlarını geçirmemesi veya geçirmiş olmaları, miktarları, bakım atölyelerinin kapasitesi, vb. hususlar dikkate alınarak çalışmaların iyi bir biçimde organizasyonu.
Fermantasyon döneminde bir bakım işçisine 500-600 denk, fermantasyonun sakin döneminde 1000 denk ve dinlenme ve olgunlaşma döneminde 1500 denk isabet edecek biçimde işçi istihdam edilmesi uygundur.
Her bakım atölyesinde bakım işlerini yöneten bir bakım eksperi ve yeteri kadar istifçibaşı muavini görevlendirilir. Umumi hizmetler ve yardımcı teknik işler için de uygun miktarda işçi istihdam edilir.
9. Bakım atölyelerinde, denkleme tarzının özelliklerine göre gerekli malzemenin ve ambar zararlılarının yayılmasını ve öldürülmesini sağlayan v. b. ihtiyaçların önceden sağlanarak, malzeme ambarına koyulmalıdır.
Halen ülkemizde tütünlerin bakım ve koruma işlerinin eskiden beri yerleşmiş, kuşaktan kuşağa geçen pratik yöntemlerle yapıla geldiği bir gerçektir.
Ancak, daha sonra yapılan bilimsel deneyler ve edinilen bilgilerden yararlanılarak ve buna paralel olarak bazı ıslâh edici önlemler alınması suretiyle; bu dönemin daha rasyonel biçimde yürütülmesini olanaklı kılmıştır.
Yukarıda yanılan açıklamaların bakım ve korunma döneminin uygun biçimde yürütülmesini ve sonuçlandırılmasını sağlamak için alınması gereken önlemleri de özetle şöyle sıralayabiliriz.
- Üretici tarafından piyasaya arz edilen tütünlerin iyi bir biçimde hazırlanması, yaprakların olgunlukları sırasında el el toplanması, sarartma ve kurutma fazlarının iyi yapılması, yaprakların el, denk, olgunluk ve kalite bakımından uygun tasnif edilmesi ve denklerin düzgün olması,
- Tütünlerin fermantasyonlarının başlangıcında rutubet oranının da % 14-16 dolaylarında olmasının sağlanması, bu rutubete erişebilmek için havalandırma ve sulama işlerinin uygun yapılması veya bakım salonlarının iklimleştirme tesisleri ile donatılması,
- Fermantasyon döneminin ceryanı süresince tütünlerdeki tav oranı ortalamasının % 13-14 sınırları içinde tutulmasına dikkat edilmelidir. Fermantasyonun sakin devresinde denklerin istif ve plâka durumlarında iken aynıı rutubet oranının korunması ve en sonunda dinlenme döneminde rutubet oranının %n 12 den aşağı düşmesine meydan verilmemelidir.
- Bakım atölyelerinin iklimleştirilmesi durumunda, ortam havasının nem oranının uygun sınırlar içinde yürütülmesi ve diğer taraftan ısı derecesinin 30 °C veya daha yüksek bir düzeyeçıkartılması ile fermantasyon süresini 25-30 gün kısaltma olanağı vardır. Ortam havasının rutubet oranının ve ısı derecesinin kolaylıkla ayarlanabilmesi, fermantasyonun sakin devresinin ve dinlendirme sürelerini kısaltıcı etkileri vardır.
Bakım atölyelerinin iklimleştirme tesisleriyle donatılması işçilikten, yerden ve zamandan tasarruf sağlayacak ve maliyet bedelinin düşürülmesine etken olacaktır.