TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

Yönetim Kurulu Başkanımız Servet Yaprak, 2019 Ürün Yılını Değerlendirdi

TÜTÜN ZAMANI

Toprakla Gelen  30 Temmuz 2019

NİHAT DELİBAŞI

Türkiye’nin uluslararası piyasalarda marka değeri olan en önemli tarımsal ürünlerinden tütünde kırımlar bitmek üzere. Tarlalarda hummalı bir faaliyetin devam ettiği tütünde rekolte ve fiyat ne olacak sorusuna yanıt ararken Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Servet Yaprak ile görüştük.

Mevsim şartlarının uygun seyretmesi ile geçen yıla göre ürün kalitesindeki artışa vurgu yapan Servet Yaprak,Türkiye genelinde sözleşmeli üretimde rekolte beklentisini 75 bin ton olarak açıkladı. Yaprak, “Tütün sözleşmeli bir tarım ürünü. Ege Bölgesi’nde 55 bin 400 ton civarında bir sözleşme var. Ege bölgesinde 50 bin ton civarında bir rekolte beklentisi bulunmakta.Samsun bölgemizde dikkat çeken bir husus var. O bölgemizde genel olarak bir yurt dışarıdan gelen alım talebinde bir azalma olduğunu gördük.Doğu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toplam tütün üretimininde yüzde 10- 15 bir azalış olmasını bekleyebiliriz. Bu bölgemizde kayıtdışı üretimin kayıt içine alınması ile ilgili bir gelişme yaşanmadı.Adıyaman merkezli Ege tütünü ekimi söz konusu. Ama orada da mevsim koşullarının yanı sıra üreticinin tarlaya geç inmesi nedeniyle ürünü istenen verimde kaldıramayacağını öngörerek 6- 6. 5 milyon kg gibi bir ürün beklentimiz var. Dolayısıyla ülkemiz genelinde rekolte beklentimiz 75 bin ton civarında” diye konuştu.

ÜRETİCİNİN FİYAT BEKLENTİSİ

Ege ve Karadeniz bölgesinde Amerikan Grand olarak tabir edilen birinci kalite tütünde fiyat beklentisinin kg’da 24- 25 lira olduğunu kaydeden Yaprak, “Üretici ne kazanıyor tütün işinden. Olayın maliyet boyutuna bakmamız lazım. Bizim tarımsal ürünlerin tamamında yaşadığımız üreticinin şikayet ettiği veya alıcının da şikayet ettiği girdi maliyetleri konusu. İşçilik, akaryakıt, gübre, ilaç bunlar önemli girdileri kalemleri ve maliyetlerini oluşturuyor. Şimdi 2019 yılına baktığımızda en iyi koşullarda üreticinin kilogram başı maliyetinin 18 lira olduğunu görüyoruz. Buna işçilik eklendiği için bu kadar yüksek. Biraz önce söylediğimiz gibi Amerikan Gradın satış fiyatının Ege Bölgesi’nde 24- 25 liradan gerçekleşmesi bekleniyor.Dolayısıyla satış fiyatı üzerinden baktığımızda üreticinin yüksek bir girdi maliyeti ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu koşullarda üreticimizin para kazanabilmesi için mutlaka temelde girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesi lazım. Alım fiyatlarının da biraz daha yukarılara çıkması lazım. Gene altını çizmemiz gereken bir başka husus önemli bir ihraç ürünümüz olan ve bitkisel ürün ihracında 3.sırada yer alan tütüne bir destekleme verilmesi gerektiğini bu fiyatlara bu rakamlara bakınca görüyoruz” diye konuştu.

TÜTÜN ÜRETİMİ AİLE ZİRAATİ

Tütün ekiminin aile ziraati olduğunu ve ülkemiz genelinde yaklaşık 100 bin tütün üreticisi aile bulunduğunu ifade eden Yaprak, artan yaş ortalaması ve tütün ekiminden uzaklaşmaya dikkat çekti. “Türk tütünü uzun yıllardan beri dünyada markalaşmış. Dolayısıyla üretici kimliğimiz, ihracatçı kimliğimiz var. Fakat bizde son yıllardaki trend ihracatımızda bir düşüş, ithalatımızda da buna bağlı olarak bir artış söz konusu oldu” şeklinde konuşan Yaprak şöyle devam etti, “Bizim burada önemli bir üretici kitlemiz var. Tüm Türkiye’yi düşündüğümüz zaman 100 bin civarında tütün üreticisi aileden bahsediyoruz. Tütün üretiminin özelliği şu. Daha küçük alanlarda daha az yatırımla evinizi geçindirebilirsiniz, geçim sağlayabilirsiniz. Tütün üreticilerimiz, üreticilerimiz arasında en dar gelirli grubu, kitleyi oluşturuyor. Bizim bu alana yeni bir bakış getirmemiz gerek. Çünkü her sene 350- 400 milyon dolar ihracat gerçekleşen bir ürünümüz var. Dolayısıyla ihracata konu bu ürünün üretildiği eşdeğeri diğer ürünlerde örneğin fındık ve üzümde olduğu gibi destekleme kapsamına alınması gerektiğini düşünüyorum. Üretici cephesinden böyle bir beklenti söz konusu.”

MALİYET ARTIŞINA ÇARE

Son yıllarda Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk gibi Balkan ülkelerinin artan tütün üretimiyle Türkiye’ye rakip olduğunu aktaran Yaprak, şöyle devam etti: “Bu ülkelerle üretim ve dolayısıyla rekabetimiz devam ediyor. Girdi maliyetleri yüksekliği bizim rekabet şansımızı zora sokuyor. Fakat diğer ürünlerde belli oranlarda devletin desteklemesi var. Tütününde bu kapsama alınması gerekiyor. Bir diğer önemli mesele ise evet sigara sağlığa zararlı ama bu ürün tüketiliyor. Bizim burada talep ettiğimiz şu. İç piyasada özellikle tükettiğimiz ürünlerde yerli tütün kullanımının azami miktarda artırılması. Yani ihracatımızı artırmak yani üreticimizin desteklenmesi, dünyada rekabet edebilirliğimizin artırılması ve iç piyasada da bu tüketime söz konusu ürünlerin ithal ürünler yerine yerli ürünle sağlanabilmesi.”