TÜTÜN EKSPERLERİ DERNEĞİ

TÜTÜNLERİN OLGUNLAŞMASI

 

TÜTÜNLERİN OLGUNLAŞMASI (PİŞKİNLİK DURUMU )

Tütünde vukua gelen belirli kimyasal ve fiziksel değişmeler sonucu meydana gelen kalite gelişmeleri tütüncülükte olgunlaşma deyimi ile nitelenir. mahiyetleri bakımından doğal olarak oluşan bu olaylarda insanın ayarlayacağı rolü vardır.

Yaprakların tam olgunlaşmaları sırasında toplanması,sarartma ve kurutma fazlarındaki kimyasal değişmelerde olduğu gibi renklerinde de meydana gelen olumlu gelişmeler sonunda tütünlerin olgunluk düzeyine yaklaşmış ve adeta tüketime uygun bir hale gelmiş olması tütün eksperlerince pratikte yaz kurusu değimi ile nitelenir.

Tütünlerin pişmesi veya olgunlaşması olayı yaprakların olgunluğa erişmesi ile başlar. Kurutmanın sarartma fazlarında gelişir ve fermantasyon dönemimin bitişi ile sona erer. Birbirini izleyen bu dönemler ayrıca bir evvelkinin noksan kalan yönlerinin düzeltici rol oynarlar. Keza bir evvelki işlem ne kadar kuvvetli cereyan etmişse ondan sonraki o derece daha yavaş geçmektedir. Bu nedenle olgunluk zamanını geçirmiş tütünlere soldurma işlemi yapılmaz,güneş yanığı olanların ise fermantasyonları çok yavaş olur veya fermantasyon geçirmezler.

Olgunluk veya pişkinliğin teknik anlamı tütünde gerekli kimyasal reaksiyonların ve fiziksel değişmelerinin oluşması tütünün gelişerek tüketime uygun bir madde haline gelmesidir. Tütünün pişkinlik durumunun en fazla içim kalitesi üzerinde rol oynamaktadır. Çeşitli nedenlerle pişkinlik durumuna erişememiş ve çiğ kalmış tütünler dilde açılık boğazda yakarlık yaparlar ayrıca kokuları da iyi olmadığından içim kaliteleri düşük olur.

Tütünlerin pişkinleşmesi dönemlerinde meydana gelen kimyasal reaksiyonlar önce albüminler gibi birleşik moleküllü maddelerin dağılmasını sağlamaktadır. Ayrıca eterli yağlar gibi kokulu maddelerde meydana gelen gelişmeler ise kolaylıkla uçar hale gelen ve daha fazla hoca giden değişik kokuların oluşmasına etken olmaktadır.

Bu nedenle pişkin tütünlerin içimleri düzgün tatlı ve iyi kokulu olduğundan bunlar kaliteli olarak nitelenir.

Pişkinleşme olayında başka renk niteliği olmak üzere tütünün fiziksel niteliklerinde Islâh edici değişmeler olmaktadır. Pişkinleşme döneminin başlangıcı olan yaprağın olgunlaşma ve sarartma fazlarında tütünün renkleri meydana gelir. Daha sonraki kurutma ve fermantasyon fazlarında renk tonları kuvvetlenir ve yaprakların yüzeylerinde pişkinliğe işaret sayılan açık kırmızımsı renkte nüanslar oluşur.

Pişkin olmayan tütünlerin renkleri yeşilimsi sarı veya kırmızı olup gösterişleri donuktur. Böyle tütünlerin büyük bir kısmı sonbahar mevsiminde havaların uygun gitmemesi yüzünden yaprakların olgunlaşmadan sona kalmasının bir sonucudur. Burada renklerin yeşilimsi olması yapraklardaki klorofil maddesinin çeşitli nedenlerle tümüyle dağılmamış olmasından,koyu kırmızı donuk renkler ise fazla rutubetin etkisinden ileri gelmektedir.

Pişkinlik düzeyine ulaşamayan tütünlerin genellikle kalite değerleri düşük olmaktadır.

Tütünlerin higroskopisiteleri ile pişkinlik nitelikleri arasında özel bir ilişki vardır. Olgunlaşmamış tütünlerin pişkin tütünlere göre higroskopisite nitelikleri daha iyidir. Yaprakları olgunluk dönemini geçirmiş veya yanık hale gelmiş tütünlerin rutubet alma güçleri veya denge rutubet düzeyleri en düşüktür.

Tütünlerin pişkinleşmesi olayında ekolojik koşulların yalnız bitkideki yaprakların olgunluğu üzerinde etkileri vardır. Sarartma,kurutma ve fermantasyon dönemlerindeki işlemlerin insan tarafından yöneltilmesi nedeniyle burada ekolojik koşulların önemli bir etkisi yoktur.

Çeşitli ellerin yaprakları değişik koşullarda olgunlaşmaları dolayı siyle bunların pişkinlik durumları değişik olmaktadır.

Alt kuşak elleri yapraklarının doku yapılışları seyrek,yoğunlukları düşük ve kuraklığa karşı dayanıksız olmaları nedeniyle pişkinleşmeden çabuk kuruduklarından renkleri açık yeşilimsi kalmaktadır.

Orta kuşak ellerin yapraklarının meydana gelmesi ve olgunlaşması havalarının en sıcak ve kurak olduğu koşullara rastlamaktadır. Yaprakların büyük ve yüzeylerinin geniş olması bu ellerin kolaylıkla kurumalarını ve pişkinleşmelerine sağlar.

Üst kuşak ellerinin kurutulması ve pişkinleşmesi daha güç olmaktadır. Bilhassa sonbahar yağmurlarının erken başlaması ve daha sonra havaların açmasına rağmen havadaki nem oranının yüksek kalması bu ellerin tamamıyla pişkinleşmesini güçleştirmektedir.

Ayrıca yapraklar üzerinde yapılan incelemeler yaprakta uç kısımlarında en çabuk olgunlaştığını göstermektedir.

ORİENTAL TİP TÜTÜNLERİNİN TEKNİK NİTELİKLERİNİN EN ÖNEMLİSİ TİP SOYLULUĞU (ASALETİ) DIR.

Soyluluk niteliği anlamının kesinlikle belirlenmemiş olmasından pratikte yaprağın doku yoğunluğu ve pişkinliği nitelikleriyle sık karıştırılmaktadır.

Örneğin tütün renginin açık mütecanis ve parlak olması veya doku yoğunluklarının iyi olmasının işaret sayılan yağlı beneklerin yapraklarda bulunması soyluluk işareti olarak kabul edilmektedir. Bazı kimseler ise bütün kaliteli tütünleri,düşük kaliteli ve sıradan olanlardan ayırt etmek için bunları soyluluk deyimiyle nitelendiririz. Bu nedenle soyluluk niteliğinin kanıtlayan işaretlerin açıklanması suretiyle bu niteliğin belirtilmesi gerekli görülmüştür. Soylu tütün çeşitlerinin kaba,yabani ve erkek tütünlerinden ayırt edilmesi en başta görünüş özelliklerindeki zarafet,incelik ve dişilik işaretleriyle yapılır. Tütünlerin pişkinlik ve yoğunluk nitelikleri genellikle asalet niteliği ile birlikte bulunması nedeniyle soyluluğu kanıtlanmasında bunlara gerek görülmektedir. Önemlilik sırasına göre soylu bütün tiplerinin işaret özelliklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  1. Yaprakların küçük olması Soylu tütünleri ile diğer tütünlerin yaprak büyükleri konusunda kesin ölçülerin verilmesine olanak olmamakla beraber genellikle,yapraklar ne kadar küçük olursa tütünler o derece soyludur denilebilir.
  2. Yaprakların ince olması,yaprakları kalın ve kaba olan tütünler''erkek''ve yabani olarak nitelenir.
  3. Yaprak damarlarının inceliği ve narinliği. Burada en fazla orta damarın kalınlık derecesinin önemi vardır. Bu bakımdan soylu tütünler orta damarlarının ince oluşu ile kendilerini belli ederler. Böyle tütünlerin yaprakları kurutulduktan sonra orta damarları yaprağın uç kısmına doğru dalgalı bir şekilde uzanırlar.
  4. Yaprağın esnek olması. Soylu tütünlerde esneklik yetisi çok iyi derecededir.
  5. Yaprağın doku hücrelerinin küçük olması. Bu işaret ekolojik koşulların yaprağın büyümesinin engellenmesi olayının bir sonucudur. Bu soyluluğun belgelenmesinden güvenilir bir işaret olarak sayılır.

Tütünlerin soyluluk özellikleri konusunda yapılan bu açıklamalar bu niteliğin daha fazla küçük yapraklı tütün tipleri ve üst kuşak ellerin yapraklarıyla ilişkisi olduğuna gösterir. Uygun ekolojik koşullarda üretilen Samsun,Bafra ve Düzce gibi tütün menşeilerimiz soylu tip tütünlere örnek olarak alınabilir.

Başta rutubet rejimi olmak üzere tütünün soyluluk niteliği üretildiği ekolojik koşullarla bağlıdır. Tütün bitkisinin vejetasyon döneminin ikinci yarısındaki rutubet miktarının yetersiz olması tütünlerin soyluluk özelliklerini oluşmasını yararlı etkiler yapmaktadır.

Rutubet miktarının fazlalığı ve fazla sulama yapılması tütünlerde asalet faktörlerinin gelişmesini engeller.

Havaların aşırı derecede kurak gitmesi yapraklarda fazla miktarda selüloz,hemiselüloz ve odunumsu maddelerin oluşmasına ve birikmesine sebebiyet vereceğinden dokuları kalınlaşır ve buda soyluluk faktörlerinin gelişmesini olumsuz etkiler.

Genellikle kaliteli tütün üretimine yararlı bulunan toprak ve atmosfer koşulları tütünün soyluluk niteliğini uygun biçimde oluşmasını ve gelişmesini sağlamaktadır.

6 - TÜTÜN KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Genellikle tütünlerin fiziksel,içim ve kimyasal bileşim nitelikleri bileşkesi tütünün gerçek kalitesine oluşturur. Bu çeşitli niteliklerin özelliklerinin ve bunlara uygulanan tanılama işlemlere göre tütünün kalite değerlendirilmesi üç esas metoda göre yapılmaktadır. Bunlar:

1 - Fiziksel niteliklere göre değerlendirme metodu:Bu metod tütünlerin dış görünüş niteliklerinin incelenmesi sonunda yapılan kalite durumunun değerlendirme işlemidir. Burada kalite nitelikleri özelliklerinin incelenmesi sırasında tütünlere bakmak,elle yoklamak ve koklamak gibi duyu organları aracılığıyla yapılan muayene tarzı uygulanır. Buradaki kalite değerlendirme işlemi tütün eksperi denilen uzmanlar tarafından yapılmaktadır.

2-İçim niteliklerine göre değerlendirme metodu:Buradaki muayene işlemi yalnız tütün dumanının içilmesi ve bu sırada içimi etkileyen elemanların incelenmesi suretiyle yapılan degüstatif kalite değerlendirilmesi biçiminde olmaktadır. Tütün dumanının içim niteliklerinin ağız boşluğu dil boğaz ve koklama organı ile sinir sistemi ve tüm organizma üzerinde yaptıkları etkilerle kendilerini belli etmektedir.

Degüstasyon muayeneleri genellikle metotlu deneyler aracılığıyla bilgili ve tecrübeli tütün uzmanları tarafından yapılır.

3-Kimyasal bileşimlere göre değerlendirme metodu:Burada tütünlerin kimyasal bileşimleri ile kaliteleri arasında bağlantı kurulması suretiyle kalite durumlarının objektif bir şekilde değerlendirmesine çalışılmaktadır. Tütün kimyası ve tütün teknolojisi konuları üzerinde çalışan uzmanlar tütünün ve tütün dumanının analizlerinden yararlanarak var olan bir takım kimyasal maddelerin özellikleri ve miktarları ile tütünün kalitesi arasında ilişkileri incelemişler ve buna dayanarak bazı yargılar ileri sürmüşlerdir.

Tütünün kimyasal analizlerine göre yapılan bilimsel ve objektif kalite değerlendirme işlemi özel kimya laboratuarlarını ve analizlerin yapılması için fazla zamana ihtiyaç göstermesi nedeniyle pratik çalışmalarda uygulama yeri yoktur.

Ancak yapılan ekspertiz ve içim muayeneleri sonuçlarının kontrollünde,tütünlerde kullanılan ilaçların kalıntı miktarlarının tayininde,tütün teknolojisinden,ve ıslahı çalışmaları gibi bilimsel araştırma çalışmalarında yararlı olmaktadır.

Tütüncülük mesleği uzmanlarının tütünlerin kalite değerlerinin tayın edilmesi konusunda yaptıkları çalışmalarda genellikle tütünlerin kalite elemanlarını oluşturan fiziksel,teknik ve içim niteliklerini organoloptik muayenelerden yararlanmak suretiyle belirlenmiş iki metot aracılığıyla inceleyerek saptarlar.

Bu kalite değerlendirme metotlarından birincisi tütünlerin dizi,hevenk istif,denk gibi yaprak halindeyken geçirdikleri bütün dönemlerde uygulanabilmektedir. Burada yaprakların büyüklüğü,formu,rengi,doku yoğunluğu,inceliği,esnekliği,dayanıklılığı,damarların kalınlığı ve miktarı,koku durumu,yanma gücü,higroskopisitesi ve sigara randımanı gibi fiziksel ve teknik niteliklerine göre yapılan kalite değerlendirme metodu olup tütünlerin ekspertiz işlemini teşkil eder.

Diğer organoleptik metot ise içilen tütün dumanının degüstatif değerlendirilmesidir. Tütün dumanının kalitesini oluşturan fizyolojik etki gücü (sertlik derecesi),tat ve koku elamanları ile diğer etkenlerin içim sırasında incelenerek değerlendirilmesi işlemleri tütünlerin içim ekspertizini veya degüstasyonunu teşkil etmektedir.

Gerek ekspertiz ve gerekse degustasyon muayenelerinin yapılışında yalnız insan duyu organları araç olarak kullanıldığından iki ayrı kalite değerlendirme metodu aynı zamanda organoleptik olmaktadır.

Konu olarak burada yalnızca kurutma dönemini geçirmiş bulunan yaprak halindeki tütünlerin kalite değerlendirilmesi üzerinde durulacaktır.

Tütünün kalite durumunu değerlendirilmesinde ölçü birimi nevidir. Her ayrı nevi kalite değerleri bakımından aynı veya birbirine çok yakın yaprak gruplarını temsil etmektedir. Kalite özellikleri birbirinden farklı bulunan tütün yapraklarını farklılık dereceleri göz önünde tutularak belli gruplar halinde toplanması halinde ayrı nevileri oluşturur. Tütün yapraklarının kalite bakımından nevilere ayrımı kalite değerinin ölçülmesi demektir.

Tütünleri kalite durumlarına göre nevilere ayrımı işlemi serbest nevilendirme ve önceden belirlenmiş standartlara göre nevilendirme olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.

Kalitenin serbest olarak nevilere ayrımında önceden nevi sayısı ve ayrı nevilere girecek tütünlerin özellikleri belirlenmemiştir. Buradaki kalite ayrımında ilkin tütünün özellikleri belirlenmemiştir. Buradaki kalite ayrımında ilkin tütünün nevilendirilmesinde esas alınacak en yüksek ve en düşük tütünlerin özellikleri tanımlanır. Aranan nitelikleri en yüksek düzeyde taşıyan tütünler maksimal dereceye,en düşük düzde bulunduranlar ise en düşük düzeyi yani minimal dereceye oluşturur. Bu iki dereceye giremeyecek kadar farklı nitelikleri olan diğer tütünlerde kalite özelliklerine göre kıyaslanmak suretiyle uyumlu şekilde ve sayıda nevilere bölümlenir. Burada maksimal derece birinci nevi olarak kabul edilir ve geri kalan neviler derece değerlerine göre aşağıya doğru sıralanır.

Nevi sayıları ve kalite niteliklerinin özellikleri önceden belirlenmiş olması şeklinde yapılan nevi ayırımı şeklinin standart değerlendirme şekli denir.

Gerek iç ve gerekse dış piyasalarda kalitenin değerlendirilmesi işlerinde genellikle nevi standartlarına göre yapılan kalite değerlendirme şekli uygulanmaktadır.

Her ne şekilde olursa olsun,tütünlerin endüstride kullanılacakları yere göre kalite ayrımının belli prensiplere uygun olarak yapılması gerekir. Burada tütünün kalitesine oluşturan en önemli niteliklerinden birisinin veya bir kaç tanesinin ayrı nevilerin belirlenmesinde esas kalite işareti olarak alınır. Örneğin şark tipi tütünlerinden nevilere esas olarak yaprağın eli,doku durumu rengi ve benzeri nitelikleri göz önünde tutulur.

Virginia tütünlerinin nevi değerlendirmesinde ise yalnız rengin durumu dikkate alınır. Kalite ayrımınında nevilerin birbirinden açık seçik biçimde ayrılmış olmak gerekir. Buda kalite niteliklerinin iyi bir şekilde belirtilmesi ile birbirine izleyen nevilerin bir merdivenin basamakları gibi aralarında boşluk kalmayacak şekilde uygun ve ölçülü olarak yapılan bir sıralamayla sağlanır.

Neviler her ayrı tütün tipinin özelliklerinin bir kapsamı olarak ifade edilmelidir. Çeşitli tütün tiplerinin kendilerine özgü bir fiziksel yapısı ve buna göre bir kalitesi vardır. Burada yapılacak kalite ayrımında baş rolü oynayan nevi işaretlerinin özellikleri dolayısıyla ilk bakışta diğer tütünlerden farklı olmaktadır.

Çeşitli tütün tiplerinin nevilendirilmesinde dikkate alınması gereken en önemli kalite nitelikleri şöyledir:

Kentacky ve benzeri ateşte kurutulan tütünlerde yaprakların büyük,dokularının kalın ve dayanıklı ve renklerinin kahverengi olması işaretleridir.

Puroluk tütünlerde yapraklarının büyükçe,dokularının ince ve esnek,yan damarlarının seyrek ve ince,renklerinin açık kahve renginde olması aranır.

Virginia tütünlerinde açık limon sarısı renk en yüksek nevinin kalite işaretidir. Renklerin koyulaşmaya doğru değişmesi kalitenin düşmeye başladığına işarettir.

Tömbeki tütünlerinde yaprakların büyük,dokularının kalın ve renklerinin açık zemin üzerine açık kırmızı beneklerle süzülmüş olması yeğ tutulmaktadır.

Şark tipi tütünlerinden nevilerin tanımlanmasında,yaprağın küçük,doku yoğunluğunun uygun ve rengin açık kırmızı olması en önemli işaretlerdir.

Bu kalite işaretleri normal koşullarda yetişmiş tütünlerin ellerine göre kendilerini en uygun olarak belli ederler. Doğal olarak alt ellerden üst ellere doğru gidildikçe nevi değerleri yükselir.

Tütünlerin fiziksel ve teknik niteliklerinin muayenesinden yararlanmak suretiyle nevilerinin tanımlanması konusunda yapılan metotlu kalite değerlendirme işlemine ekspertiz denilir. Ekspertiz işlemi çoğunlukla üretici piyasasında satın alınan tütünlerin nevi ve fiyat bakımından değerlendirilmesinden,satın alınan tütünlerin alıcılar tarafından ihtiyaçlara veya isteklere göre yeniden tasdikinde,tütünlerin bakımı ve korunmasında,dış ülkelere yapılan tütün satışlarında ve tütün fabrikasyonu tütünler üzerinde yapılması gerekli görülen işlerde pratik ve çabuk bir işlem olarak geniş uygulama sahası vardır.

Ekspertiz işlemi her ne kadar bir sübjektiflik izlenimini gösteriyorsa da teorik ve pratik bilgileri olan tecrübeli tütün eksperleri tütünün nevilendirilmesini tam ve doğru olarak yaparlar. Ayrıca tecrübeli eleman ekspertiz sırasında tütünlerin fiziksel ve teknik işaretlerinden yararlanarak kalite değerini saplamakla beraber,yaklaşık olarak,kimyasal bileşimi hakkında bilgi edindiği gibi içim özelliklerini de tanımlamış olur. Bundan başka tütünün yetişmiş olduğu ekolojik koşulları kullanılan gübrelerin cinsini,yetiştirme,kurutma ve geliştirme işlemleri ile işleme,bakım ve koruma çalışmalarının nasıl yapıldığını tanımlaya bilir.

Nevi esaslarına göre iyi tasnif edilmemiş olan ekici tütün denklerinde neviler az veya çok karışık durumda olacağından bunların ekspertiz muayeneleri ve dolayısıyla kesin kalite değerlendirmeleri daha güç olmaktadır. Burada muayeneyi yapan eksper mümkün olduğu kadar gerçeğe yaklaşabilmesi için denk içindeki tüm tütünlerin fiziksel ve teknik işaretlerini göz önünde tutar ve bilinçli ve tekbirli hareket etmek suretiyle bunları nevi ve miktar bakımından gruplara ayırması sonucu akıldan yaklaşık veya doğru olarak ekspertiz işlemine yapmaktadır.

Alıcılar tarafından ihtiyaçlara veya isteklere göre işlenmiş ve denklenmiş olan tütünlerin nevi taktikleri doğru yapıldığından bunların kalite durumlarının değerlendirilmesi gayet kolaylıkla yapılmaktadır. Burada yapılan ekspertiz işlemi genellikle kabul edilen nevi standartları ile denklerdeki tütünlerin nevilerinin kıyaslanmasından ibarettir.

Nevilerin daha doğru tanımlanabilmesi için tütünlerin biçim ve miktar itibarıyla belli üniteler haline getirilmiş olması gereklidir. Muayene ve ekspertizlerde ünite denktir.

Türkiye'de üretilen tütünlerin,Türk Standartları Enstitüsü tarafından saptanmış bulunan Türk Standartlarına göre Marmara ve Karadeniz bölgeleri tütünleri için altı nevi üzerinden,Doğu bölgesi tütünleri için üç nevi üzerinden ve İzmir bölgesi ile Karadeniz(Trabzon ve Artvin menşeleri dışında) ve Marmara bölgeleri tütünlerinin Amerikan Grad şeklinde nevilere bölümlenmesi esası kabul edilmiştir.